Miyom günümüzde kadınlarda en sık rastlanan hastalıklardan biridir. Miyom, rahim kas dokusundan gelişen, büyük çoğunluğu kanserojenik özellik taşımayan karın içi tümörlerdir.
Miyomlar genellikle üreme çağındaki kadınlarda daha sık görülmektedir. Bununla birlikte görülme sıklıkları ilerleyen yaşla birlikte daha da artar. Adet öncesi genç kızlarda çok fazla görülmemekle birlikte, ergenlik çağındaki kızlarda zaman zaman olabilmektedir. Kadınlarda hayatlarının bir döneminde görülme oranı yaklaşık yüzde 70-80 arasındadır.
Miyomlar genelde semptom vermezken, en sık başvuru nedeni düzensiz ve şiddetli kanama ve bunun yol açtığı kansızlıktır. Çoğu zaman hastalar kanamaların normal olduğunu düşünür. Erken yorulma gibi şikayetlerle başvururlar.
Büyük boyutlara ulaşan miyomlar karında şişlik, ağrı, hazımsızlık, kabızlık, gaz şikayetlerine neden olarak, idrar torbasına bası yaparak sık idrara çıkma, böbrek problemlerine sebep olmaktadırlar.
Nadiren kavite içindeki saplı miyomlar rahim kavitesinin dışına çıkarak, ilişki sonrasında kanama ve enfeksiyona bağlı olarak kötü koku ve akıntıya sebep olabilir.
Pelvik muayene ve ultrason ile tanısı kolaylıkla konabilir. Tanı ve tedavi sürecinde üç boyutlu USG, MR ve tomografi cihazlarından faydalanılır.
Rahimin tamamen çıkarılması (Histerektomi) tedavi seçeneğinde rahmin alınması durumunda hasta doğurganlığını yitirir. Bu tedavi yöntemi genellikle doğum yaşı geçmiş, çocuk yapmak istemeyen ve ilaçla tedaviye cevap vermeyen hastalarda tercih edilir. İşlem laparoskopi yöntemiyle yapılır.
Doğurganlığını yitirmek istemeyen kadınlar için uygulanan tedavi seçeneğidir. Bu tedavi yöntemi; vajina yolundan, karından, laparoskopi ile veya histeroskopi yöntemiyle uygulanır. Miyomların bazen tekrar nüks edebilir. Tedavi laparoskopi yöntemiyle kadın doğum uzmanı tarafından kapalı bir ameliyat şeklinde yapılır.